Tarihçemiz

Yıl 1961… Samsun’da o gün kurulacak bir spor kulübünün kentin tarihine damgasını vuracağını, başarılarıyla tüm Samsunluların gururu olacağını kimse bilemezdi.

Denize ve yelkenciliğe gönül vermiş iki insan o gün Samsun’da bir araya geldiler. Nasıl olmuşsa olmuş, bırakın Samsun’u Türkiye’de bile doğru dürüst tanınmayan, bilinmeyen, sadece İstanbul’da kapalı bir çevre içinde kalan bu spor dalı bu iki gencin yüreğine bir ateş gibi düşmüştü. Tahta kanolara takılan çuval bezi yelkenlerle yapmaya çalıştıkları bu sporu Samsun’a taşımak o gün sadece en büyük hayalleri değil, yaşamlarının amacı olmuştu adeta…

Ne istediklerini masaya yatırdılar önce. Bir kulüp kurmaları gerektiğine karar verdiler. Yelken sporuna meraklı çocuk ve gençlerin önünü açmak, belki de kendi çocukluk ve gençliklerinde bulamadıkları imkanları onlara sunmak ve kendi elde edemedikleri başarıları onlara yaşatmaktı en büyük amaçları…
Kulüp kurmak için gerekli insan katılımını arkadaşlarını bir araya getirerek sağladılar. Tüzük yazıldı, ilk imzalar atıldı, tüm resmi evraklar hazırlandı. Hepsi iyi kolaydı da, bir yer gerekiyordu onlara… Onları kırmayıp kurucu üye olarak imza atan Avukat Turgut Assan’ın bürosu ilk adresi oldu kulübün. Şimdilik burasını kullanacaklardı. İlerde nasıl olsa kendilerine ait bir tesisleri olacaktı. Bütün bu çabayı gösteren o iki gencin, İbrahim Kurdoğlu ve Hilmi Gürler’in inançları ve birbirlerine güvenleri tamdı.

Turgut Assan yönetiminde oluşturulan Yönetim Kurulu ilk toplantısını 1961 yılında yaptı ve bu uzun yolculuğun ilk adımı tüm iyi dileklerle böylece atılmış oldu .

Samsun gibi gelişime açık bir kentte ses getirmesi uzun sürmez Samsun Yelken Kulübünün… Yelken Federasyonunun gönderdiği ilk tekneler büyük sevinç yaratır. 60’ların ortalarına gelindiğinde kulüp, artık kendine ait özel bir yere geçecek duruma gelir. Belediye Encümen üyesi Cengiz Balkan’ın yoğun girişimleriyle fuar alanının yıkılan kısmında bir yer verilir ve yıkıntıların artanlarıyla kulübün ilk binası yapılır.

Bu gelişmeyle birlikte üye sayısı her geçen gün artar. Kulübe gelir elde etmek amacıyla düzenlenen balolar büyük ilgi görür. Bu etkinliklerle kulübe gelir sağlanmakta, bu sayede kulüp binası her dönem geliştirilmekte ve büyütülmektedir.

60’lı yılların sonunda el yordamıyla sürdürülen eğitimlerin profesyonel bir zemine oturtulmasına karar verilir. İstanbul Yelken Kulübünün değerli eğitmenlerinden biri olan Orhan Akra Samsun’a getirilir ve antrenör kursu açılır. Bu kursu tamamlayanların başlattığı eğitimlere ilk olarak üyelerin çocukları katılır. İbrahim Kurdoğlu ve Hilmi Gürler eşliğinde Deniz Emirlioğlu, Ahmet ve Mehmet Danışman kardeşler ilk resmi sporcular olarak Samsun Yelken Kulübünün eğitimlerine başlarlar.

O eğitimlerle birlikte yarışlara katılımlar da hızlanır ve ilk resmi başarılar elde edilir. Alınan bu ilk başarılar sonraki yıllarda alınacak onlarca kupa ve madalyanın müjdecisidir Samsun Yelken Kulübü için. Müsabakalar müsabakaları, kupalar kupaları takip eder. Genç sporcuların başarılarıyla gururlanırken bir yandan Samsun Cemiyet Hayatının en önemli noktalarından birisindeki yerini alır Samsun Yelken Kulübü…

Takvimler 1976 yılını gösterirken geride kalan 15 seneye görev yapan 8 başkan, onlarca yönetim kurulu üyesi ve birçok kupa ve madalya sıkıştırır kulüp. Artık çok daha güzel bir binaya sahip olunmuştur. Düzenlenen balolar kendi tesislerinde gerçekleşmektedir. Her alanda ses getiren kulübün taliplisi de bir hayli fazladır. Üyelik sistemi bir düzene sokulur. Aidatlar yükselir, üyelik taleplerinde referans aranmaya başlar. Disiplin ise her şeyin önünde gelir Samsun Yelken Kulübü için. Bu kulübün üyesi olmanın sorumluluğunu taşıyamayanlar kulüpten uzaklaştırılmakta, herkes üye yapılmamaktadır artık. Bu katı kurallar ilgiyi daha da artırır o yıllarda…

1980 yılının Eylül ayı itibariyle ülkede yaşanan değişim süreci kulübü fazla etkilemez, çalışmalar aynen devam eder. Bu yoğun çalışma 1985 yazıyla birlikte ilk meyvelerini verir ve Samsun Yelken Kulübü Cumhurbaşkanlığı Kupasının sahibi olur.

Yeniden geceler tertip edilmekte, yarışlar için antrenmanlara hız verilmektedir. O yıllarda başlayan bu süreç yine birçok kupa ve madalyayla taçlanır. Kulüplerarası Türkiye dereceleri, bireyselde birincilikler, ikincilikler, üçüncülükler birbirini kovalar ve kazanılan bu madalyalarla Karadeniz’de yelkenciliğe damgasını vurur Samsun Yelken Kulübü…

1990’lar Samsun Yelken Kulübünün başarılarını pekiştirdiği yıllar olur. Yine birçok müsabakadan kupalarla ve madalyalarla döner genç sporcular. Kulübün Samsun’daki konumu da her geçen gün gelişir, üye sayısı hızla artar. Kulüp kendi kendisine yeten bir kulüp olmasının yanı sıra, ciddi gelirler elde eden ve bu gelirlerini yatırımlara dönüştürebilen bir konuma gelir. Malzemeler sık sık yenilenmekte, ihtiyaçlar hızla giderilmektedir artık. 1992 yılıysa, ilk yapılan ve zaman içinde genişletilen kulüp binasının büyük oranda yıkılıp yeniden yapıldığı yıl olur. Artık oldukça iyi bir binaya sahip, kentin cemiyet hayatına yön veren, başarılarıyla büyük ses getiren bir kulüptür Samsun Yelken Kulübü…

1997 yılınınsa ayrı bir önemi vardır kulüp için. KAYRA yani Karadeniz Yat Rallisinin Samsun ayağını üstlenir Kulüp ve böylece her yıl 100’e yakın yerli ve yabancı yat sahibine 3 gün ev sahipliği yapar.

Ve milenyum. Yani milattan bu yana süren ikinci bin yılın bitişi ve yeni bin yılın başlangıcı Samsun Yelken Kulübünün de miladı olur. 2001 yılı, yani kulün kuruluşunun 40. yılı başarılarla başlar. Birbirinden önemli başarılara imza atar kulübün sporcuları… İlerleyen yıllarda 1.likler, 2.likler, 3.lükler alan genç sporcular yine gururu olur kulüp yöneticilerinin ve üyelerinin.

Ve yıl 2005... 2004 yılına kadar Samsun Fuar içinde hizmet veren Samsun Yelken Kulübü, çok büyük bir yatırımla 1 Temmuz 2005 tarihinde, o dönemin turizm bakanı Sayın Atilla Koç’ un katılımlarıyla, Samsun Batıpark Baruthane Mevkiinde yaklaşık 20 bin metrekare alan üzerine yat limanıyla birlikte inşa edilmiş yeni yerine geçer. Artık kendisine, tarihine, başarılarına, üyelerine ve bugüne kadar kendisine kucak açmış olan Samsun’a yakışır bir tesise sahiptirSamsun Yelken Kulübü…

Kazançlar küçük insanlar için gurur, büyük insanlar içinse teşvik kaynağıdır. Kupalarla duyulan haz, madalyalarla duyulan gurur her ne kadar büyük mutluluklar yaşatsa da hepsi gelip geçicidir. Küçük bir çocuğun yüzündeki küçücükbir gülümsemeye ise paha biçilemez.

Bugüne kadar kocaman beyinlere, pırlanta gibi yüreklere sahip küçücük bedenleri bu spora kazandırmak için var gücümüzle çalıştık. Bir çocuğu bile hayata kazandırabilmişsek ne mutlu bizlere.

İnsanlar geçici, kurumlar kalıcıdır. Hizmetleriyle yücelen bu kulübün yelkenciliğe gönül vermiş insanların omuzlarında yükselmesi ve baki kalması dileğiyle…